Eveettt… 32. haftaya sonunda
ulaştık… “Bu haftalarda nasıl olurum, kaç kilo alırım, kendimi taşıyabilir
miyim, işe gidip gelebilir miyim?” diye merak ederken geldi çattı bu zaman… Hamileliğimin
başından bu yana yaklaşık 10 kilo aldığım, işime devam ettiğim doğrudur. Eğer
bir aksilik olmazsa 37. haftaya kadarda çalışacağım. Yasal zorunluluk olan son
3 hafta iznimde de evde dinlenmeyi planlıyorum.
32. haftanın en önemli durumu,
şüphesiz, çalışıyorsanız resmi olarak doğum izninizin başladığı haftada
olmanız. Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız da benim gibi doktorunuzdan
“çalışabilir raporu” alarak 37. haftaya kadar çalışabileceğinizi işyerinizin
insan kaynakları bölümüne iletmeniz gerekiyor. “Ben bu haftada ne yapacağım,
nasıl rapor alacağım” diye düşünürken sağ olsun doktorum çalışacağımı
öğrendiğim an, raporumu hazırlattı. Bana da bu raporu İK müdürlüğüne teslim
etmek kaldı. Bilmeyenler için doktor ve hastanenin başhekiminin imzasının
bulunduğu rapor içeriğini aktarayım: “32 haftalık gebeliği olan hastanın 37
haftasına kadar çalışmasında bir sakınca yoktur. Hastanın doğum öncesi yasal
hakkı olan 8 haftalık izinden 5 haftasının doğum sonrasına aktarılması
uygundur.” Tam bu noktada benim gibi merak edenler için 5 hafta boyunca
herhangi bir hastalık (grip-bel ağrısı-kulak burun boğaz vs) gibi farklı bir
rahatsızlık yaşasanız rapor alıp, evde dinlenemeyecek misiniz? Doktorunuz kadın
doğum olmadığı sürece ve işyeriniz kabul ettiği sürece 1-2 günlük rapor
alabilirsiniz ancak bu raporlu günlerinizde çalışmadığınız için doğum
sonrasındaki izninizden düşüyor mu, işte orayı ben de netleştiremedim. Umarım
kalan 4 hafta boyunca hiçbir şekilde farklı bir rahatsızlık yaşamam, işe gidip
gelmeye devam edebilirim.
Bu haftanın sonuna yaklaşmış
olarak genel durumumla ilgili şunu anlatabilirim: Mide yanmam, reflüm arttı,
son birkaç gündür göğüs ağrısı, nefes daralması ile boğuşuyorum. Arya maşallah
oldukça hareketli ve artık hareketlerini daha sert bir şekilde (diz, dirsek
tekmeleri) hissediyorum. Görüntü olarak karnım epey büyüdü. El ayak şişliklerim
arttı. Parmaklarımın ağrısı kullandığım kalsiyum ve magnezyum hapına rağmen
sabahları beni çok zorluyor. Yere eğilip bir şey almak artık çok çok zor.
Ayakkabılarımı ayığımı yukarı kaldırarak bağlayabiliyorum. Çömelmek bazen işe
yarıyor bazen çömeldiğim yerden yukarı doğrulamıyorum. J Fiziksel olarak bunları yaşarken
ruhsal olarak da daha duygusal bir döneme girdiğimi söyleyebilirim. Artık
görsel şeylerin dışında (haber-film-dizi, fotoğraf vs) duyusal şeyler de
(hikayeler) beni ağlatabiliyor. Sık sık
doğuma ilişkin rüya görüyorum ki bu da
oldukça doğal bir durummuş.
Hazırlıklara gelirsek… Arya’nın
odasının eşyaları nihayet yerleşti. Duvarı için ağaçlı-kuşlu, bol yapraklı
aldığımız sticker ı bir akşam güle oynaya Fuat ile yapıştırdık. Bebek şekeri ve
kapı süsü yapımımız ise sürüyor. Bu günlerde tüm eşyalarını yıkama halindeyim.
Makinenin 30 derece-hassas-ipek seçenekleri Arya için çalışıyor. Hafta sonunda
ise anane ve babanesiyle “ütü” işine gireceğiz ki en keyiflisi o olacak gibi J Evlilik arifesinde yoğun
iş tempom nedeniyle kendi çeyizimi yıkama-ütüleme işine dahil olamamıştım. Neyse
ki çocuğum için her türlü şey bizzat benim kontrolümde ilerliyor. Sabırsızlık
artıyor. Zaman ilerledikçe hem korku hem heyecan yükseliyor. Arya’ya kavuşmanın
hayalini daha sık kuruyorum. Minik bir bedenin yarattığı bu mutluluk sonsuza
kadar devam eder umarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder