“İğne başı”ydı, “nohut”tu, “kiraz”dı,
“karpuz”du, “kavun”du derken 33. haftalık bebeğin ne kadar olabileceğine
baktığımda “ananas” diye yazdığını okuyorum internetten… 45 cm 1900 kg
civarında bir ananas kadarmış bebeğim… Ne saçma! Ne komik! Bir insan
evladını/yavrusunu/bebeğini niye illa ki bir meyveye benzetmeye çalışırlar ki! Arya’nın
boyunun kilosunun ne kadar olduğunu bu hafta sonu gideceğimiz doktor
kontrolünde öğreneceğiz… Bakalım ufaklığın gelişimi nasıl? Şaka maka son 7
haftadayım…
Mutlu sona doğru yaklaşırken
hazırlıklarımı da tamamlamak üzereyim. Hafta sonumuzun en büyük ve en eğlenceli
aktivitesi şüphesiz bebeğimizin eşyalarını yıkayıp ütülemek oldu. Cumartesi
günü ananesi ve babanesi ile birlikte tüm giysileri, kullanacağı malzemeleri
ütüledik. Sırayla, dinlene dinlene o minicik giysileri ilk kez ütülemenin
mutluluğu bir başkaydı. Fuat da sağ olsun yardım etti. Evet, alırken çok
romantik görünen o giysilerin gerçekte çamaşır askısına asılmış hali ve ütü
masasında elinizin içi kadar oluşundan mütevellit zar zor ütülenmesi bizi biraz
yordu ama olsun… Bundan daha güzel bir hazırlık olamaz… Takı yastığı da tamamlandı,
kapı süsü de nihayet bitti. Alınacaklar listesi baştan aşağı “alındı” diye
işaretlendi. Geriye hastane çantası kaldı ki onu da yakında hazırlarım.
Sabırsızım, paniğim ya biraz, illa her şey önceden hazır olacak.
Bu arada iki kişi olarak son 14
Şubat’ımızı yaşadık… “Aşkımızın meyvesi” klasiğine girip yine bebeğe meyve diyecek
değilim ama “aşkımızın kanıtı” desem daha yerinde olacak… Koca göbekli, penguen
yürüyüşlü bir hatunla Sevgililer Günü’nü kutlayan eşim Fuat’a teşekkürü bir
borç bilirim J Zira bu özel günde ara sıra kızımızın geleceğine ilişkin konuşmaların geçtiği tadı
damağımızda kalan bir pazar kahvaltısını dışarıda keyifle yaptık. Alışveriş
merkezleri, mağazalar deli gibi kalabalık olduğu için o alanlardan uzak duralım
dedik ve kendimizi halı mağazalarına attık. Evet, “çocuk hayatınızın merkezi
olacak” dedikleri bu olsa gerek. Sevgililer Günü’nde Arya’nın odası için
halıcıları gezdik. Aradığımızı da bulamadık, iki adım atıp yorulunca ben,
gerisin geriye evimize döndük… Ev işiydi, dinlenmeydi derken, sakin ve huzurlu
bir Sevgililer Günü’nü geride bıraktık… Gelecek yıl nerede nasıl olacağız,
yaşayıp göreceğiz J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder