7 Mart 2016 Pazartesi

Hamilelik Yolculuğu: Son Dönemeç

Hayal gelirdi bugünlere ulaşmak… Şaka maka 36. haftadayım… İş yerinde de son günlerim artık yasal olarak zorunlu olan son 3 haftalık doğum iznine ayrılacağım… İş yerimdeki çalışmalarımı arkadaşlarıma devredip Arya’yı daha sakince beklemeye devam edeceğim. Son kontrolümüze birkaç gün önce gittik. Bebeğimiz şu anda 50 cm boyunda ve 2850 gram ağırlığında. Her şey yolunda görünüyor. Normal doğumda ısrarcılığım sürüyor. Her ne kadar benden heyecanlı olan annem “Sen nasıl doğuracaksın,  yapamazsın” dese de kendimi kahraman ilan edişim devam ediyor. Tabii ki son anda bir değişiklik olmazsa… Ağrı eşiğimin düşük olması, mız mız bir yapımın olması doğal olarak annemi telaşlandırıyor, ha ben korkmuyor muyum? İt gibi hem de :)  Ama olsun, her şey yolunda giderse neden doğal olanı seçmeyeyim ki? Hem ayrıca NLP anlayışına göre “dünya üzerinde bir kimse bir işi başarabilmişse herkes yapabilir” dünya var olduğundan bu yana milyarlarca kadın doğal bir şekilde doğurmadı mı? O kadar uzağa gitmeye gerek yok, annem ve ananemi düşünsem yeter… Velhasıl normal mi sezaryen mi diye sormak bile son dönemde garipsenir olduğuna göre en iyisi doğal olandır deyip yine de durumu akışına bırakıyorum.

Son iki haftadır sevgilimle hafta sonlarında pek dışarı çıkmıyoruz. Artık alışveriş işi de bitti, benim de takatim pek kalmadı. Son enerjimi bu hafta işe gidip gelmekte harcayacağım gibi… Sonrasında ayak uzatıp dinlenmek var… Uzun süre bu imkanımın olmayacağını söylüyorlar, doğrudur… Ben de şimdiden eşten dosttan –Arya 40. Haftaya kadar gelmezse- evde sıkılmayayım diye hard diske film-dizi depoluyorum. Hastane çantasını merak edenlere, hala hazır değil… Evet, benden beklenmeyecek performans… En az 2 ay önceden hazırlarım diyordum ama nedense bi rahatım bu konuda… Belki de listemin hazır oluşundandır. Sadece eşyaları alıp valize koymak kaldı o yüzdendir belki. Belki de bir şey olduğunda Fuat’ın dediği gibi “Aman daha 1 ay var”dır…


İşin aslına bakarsak en fazla gerçekten 1 ay var… 1.5 değil, 2 değil, en fazla 1 ay daha… Sonrasında bambaşka bir hayat… Derinine düşününce korkmamak mümkün değil ama yine de “Normal olan bu, yapanlar nasıl yapıyor” mantığı devreye girince beyninizi yakmıyorsunuz. Ha bir de son zamanların korkusu ya dışarıdayken sancım tutarsa? “Su” mevzusu patlarsa? Kadınlar bazen gerçekten yok yere panik yapabiliyor. Hamile kafası böyle bir şey olsa gerek… :) 

2 Mart 2016 Çarşamba

Hamilelik Yolculuğu: Bebek İhtiyaç Listesi

35. haftanın ortasında bir anne adayı olarak bugüne kadar bebeğim için yaptığım alışverişlerden aldığım eşyalardan ara ara söz ettim. Ancak hamileliğim bitmeden, hayatım yeni bir boyuta taşınmadan önce anne adaylarına ve merak edenlere yönelik önce stres yaptıran sonra da işin en zevkli kısmını oluşturan “alışveriş” için önerilerimi sunacağım. Öncelikle yaptığım listeden söz edeyim… Eşe dosta, aileye danışarak hazırladığım “bebek alışveriş listesini” 5. ayda hazırlamıştım. Başarabilirsem listenin tamamını buraya eklerim. Listeyi “giyim”, “banyo”, “uyku”, “beslenme”, “dışarısı”, “bebek odası”, “anne için” , “hastane odası” için diye ayrı ayrı başlıklara ayırdım. Aklıma gelen her eşyayı yazdım. Sonra da bu ürünlerin ne kadar gerekli olup olmadığını internet sitelerindeki formlara, eşe dosta danışarak ya ekledim ya çıkardım. Ortaya net bir liste çıktı. Hangi ürünlerin hangi markalarda iyi olduğunu da yine tecrübelere ve marka güvenirliğine dayanarak aldım.

Fiyatlar konusunda da etraflıca araştırma yaptığım doğrudur. Çünkü aynı marka ürünü bir mağazada 5 diğerinde 15’e almak “bilinçli tüketici” için pek akıl karı değil. İnternet bu konuda yardımcım oldu. Mağazada gördüklerimi internetten aldığım zaman indirimlerden yararlandım. Ha bir de “hediye çeki” “aya, güne özel indirim”leri takip ettim. Çünkü bir gün önce aldığınız bir ürünün ertesi gün yarı yarıya indirimli satıldığını görmek pek hoş olmuyor. Takip ettiğim internet sitelerinin başında “unnado.com, ebebek.com, babymall.com, tokerbebe.com, ozelcanbebe.com.tr, englishhome.com.tr, ikea.com.tr, n11.com” geldi. Mağaza olarak da Mothercare, Chicco, Babymall, Ebebek, Tokerbebe, English Home ve Ikea en çok ziyaret ettiğim ve alışveriş yaptığım mağazalar arasındaydı. Bir de evimin Ankara’daki en büyük bebek çocuk mağazalarına yakın oluşu, bu mağaza ziyaretlerimi artırdı.


Henüz hastane çantamı hazırlamadım ama neyse ki bebeğin ilk zamanlar için ihtiyacı olan her şeyi temin ederek alışveriş listemi “alındı” ibaresiyle doldurdum. Çanta işini de gelecek hafta içinde tamamlamayı planlıyorum. Bu arada geçen haftanın yorgun, hastalıklı halinin yanı sıra en güzel olayını anlatmadan da geçmeyeyim. Son yılların modasına uymuş bir anne adayı olarak “doğum öncesi-sırası-sonrası fotoğraf çekimi” işine bulaştım. Bebeğime bırakabileceğim anıların en önemlisi fotoğraf olacaktı. Düğün fotoğraflarımızda çok da profesyonel sonuçlar alamayınca en azından bebeğimiz için çekilen fotoğraflar iyi olsun dedik ve Yenidoğan Fotoğrafçısı Birkan Irmak ile anlaştık. Geçen hafta da evde hamilelik çekimlerimizi tamamladık. Doğumda nasıl olacak hep bir merak içindeyim. Gece yarısı mı ararız Birkan’ı gündüz gözüne mi “gel” deriz bilemem… Ama ortaya çıkacak sonucun çok iyi olacağını şimdiden biliyoruz. Yenidoğan fotoğrafçısı arayanlara tavsiye edilir ;)