28 Aralık 2015 Pazartesi

Bebek eşyaları- Bebek arabası, ana kucağı

Başlıktan da anlaşılacağı üzere yine bir hafta sonunu Arya için alışveriş yaparak geçirdik. Cumartesi tüm gün enerjimi bebek mağazalarında harcadığım için pazar günü kıpırdayamadım. Bu arada en çok yorulan Fuat oluyor tabii ki. Hem dışarıda bebek için benimle birlikte koşturuyor hem evde benim artık yapamadığım süpürge-ağır eşya kaldırımı vs işlerine yardım ediyor. Böylelikle pazartesilere en yorgun halimizle başlıyoruz.

Arya için yaptığım upuzuuuunn listenin yarısını “Alındı” yazarak işaretledik. Diğer yarısı için de her gün internetten takibe, boş zamanlarda mağaza dolaşmaya devam ediyoruz. Yarından itibaren giysilere de bakmaya başlayacağım. En önemli ve kafamızı kurcalayan (hangi markanın ne özelliği var, hangisi konforlu, hangisi güvenli, hangisi uygun fiyat, hangisi rahat açılır kapanır özelliklerinden hiçbirini bilmiyorduk) bebek arabası ve ana kucağı sorununu çözdük.

İlk olarak gittiğimiz ebebek mağazasındaki satış temsilcisi, bize daha önce duymadığımız bir markayı anlattı. Anlatırken aklımızdaki soruların hepsine cevap bulduk. Satış temsilcisi resmen bizi aydınlattı, ha onun anlattığı ürünü aldık mı hayır ama onun sayesinde bir tık daha güvenilir marka olan ve özellikleri bakımından bir tık daha üstte olan ve bu işe "bulaşmadan" önce de duyduğumuz marka Biritax-Römer B-Agile 4’ü tercih ettik. Başka mağazadan… Bu işler bazen böyle, biri size kaç dakika ürünü anlatır, siz gider başka bir mağazadan başka bir marka alırsınız… Normalde sırf o kadar saat bize anlattı, yardımcı oldu diye o satış temsilcisinin anlattığı ürünü alırdım, ama konu bebek olunca iş değişiyor. Yine de ebebek’ten de sıklıkla alışveriş yaptığım için içim rahat.

Britax-Römer’in bizi kendine çeken taraflarına gelince birincisi güvenliği; “Alman” markası oluşu zihnimizdeki “sağlamdır” ibaresini anında canlandırdı. Geçtiği güvenlik testleri, aldığı kalite belgeleri de cabası. İkincisi bebek için konforlu oluşu ki ana kucağının bel destekli bölümü Arya’nın rahat etmesi için tasarlanmış. Üçüncüsü tekerlek sistemi, ön ve arka tekerleklerinde süspansiyon var ve tekerleklerin içinde bilye sistemi mevcut. Tek hareketle fren sisteminin devreye girmesi de hoşumuza gitti. Ve tabii ki Fuat’ı en çok cezbeden şey, az yer kaplaması. Araba olarak da ana kucağı olarak da hafif ve ikisi de ayrı ayrı gövdeye takılıyor. Araba halindeyken tüm parçaları sökmeye gerek kalmadan tek hareketle kapanmasını da en çok ben sevdim. Tek başıma olduğum zamanda kolaylıkla arabayı açıp kapatabilirim. Arka tekerleklerin yanı sıra ön tekerleklerin de sökülüyor olması, yine “nereye sığdıracağız” endişemizi yok etti. Hem arabada hem de ev içinde bebek arabasına kolaylıkla yer bulabileceğiz.

Renk tercihimizi siyahtan yana kullandık. Diğer seçeneği kırmızıydı onu da sevmem zaten. Hem siyah, birine vermek istesek, ya da ikinci çocuk düşünsek kız-erkek ayrımı olmadan kullanılabilir. Arabanın arka tarafında yer alan “çanta” kısmı da işime yarayacağı için hoşuma gitti hem bu bölmeyi çıkardığınızda bebeği görebiliyorsunuz. Araba kısmını çift yönlü olarak kullanamıyorsunuz, bu dezavantaj gibi görünse de bebek zaten ana kucağını bıraktığı aylarda sizi değil dışarıyı görmek isteyecektir, varsın yüzü dışarı dönük olsun, siz onu file pencereden görebilirsiniz. Ürünün fiyatı da ne çok ucuz ne de çok pahalı. Normal bir araba fiyatına alınan bebek arabalarına ihtiyaç duydurmayacak kadar da kullanışlı. 

Aldığımız eşyaların hemen hemen hepsi bugüne kadar duyduğum, gördüğüm ve yüksek tecrübeler eşliğinde kullanımları onaylanmış ürünler. Hepsini tek tek anlatmaya zaman da sayfalar da yetmez ama ara ara size buradan önerilerimi sunmaya devam edeceğim. Bu haftaya özel kendi ruh ve fiziksel halimi de bir ara anlatırım olmaz mı? J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder