“Aryaaa, kızııımmm, beni
duyuyorsan bir kere vur” bu cümleyi duyduğumda gülme krizine girdim. Fuat,
kızına böyle seslendi. Sanki Arya, bankaların çağrı merkezlerini aramış,
karşılığında bu cümleyi duymuştu. Arya’nın hareketleri gün içinde kendini
hissettirse de akşamları yemekten sonra ayaklarımı uzatıp dik oturduğum
zamanlar daha da belirgin oluyor. Fuat da bu hisse ortak olmak isteyince
ellerimiz karnımda bebeğin “vuruşlarını” bekliyoruz.
Bu haftadan itibaren (23. Hafta) bebeğim,
kulaklarının içindeki kemikler sertleştiği için bizi daha net bir şekilde
duyabiliyor. Bu durum da haliyle ses denemeleri yapmamıza, O’nun tepkisini
ölçmemize vesile oluyor. “En keyifli zamandasın” sözünü bu hal için
kullanabilirim. Bunun dışında keyfini çıkardığım pek bir şey yok. Normale dönüp
haldır haldır koşturmacalarımı, Arya için yaptığım alışverişleri saymazsak… ;)
Bebek odası, eşyaları, giysileri
konusuna gelince.... Alışveriş yapmaya yeni yeni başladım. İlk aldığım ürün –ki hamilelikteki
burun tıkanmalarına da çözüm olacağını düşündüğüm- Weewell’in soğuk buhar makinesiydi.
Nefes almaya zorlandığım ve burun kanamalarımın arttığı geçen haftalarda odama yerleştirdiğim
bu ürünü maalesef ses ve ışık hassasiyetim nedeniyle uyurken kullanamıyorum. Ama
yine de yatmadan önce çalıştırdığımda bile odanın havasını değiştirdiği ve
rahat nefes almamı sağladığı doğrudur, öneririm.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder